OBEZİTE VE METABOLİK CERRAHİ

Obezite Cerrahisi

 

Obezite ve Metabolik Cerrahi

Hastanemizde, Obezite ve Metabolik Tedavi alanında yapılan tüm cerrahi işlemler tecrübeli cerrahlar, anestezi hekimleri, deneyimli ve eğitimli bir kadro eşliğinde, dünya standartlarına uygun teknik donanımla yapılmaktadır.

Obezite Nedir?

Obezite, vücudun düzenli olarak yakabileceği veya kullanabileceğinden daha fazla kalori almanın sonucudur. Obezite, metabolik sendrom, yüksek tansiyon, ateroskleroz, kalp hastalığı, diyabet, yüksek kan kolesterolü, kanserler ve uyku bozuklukları gibi komplikasyonlara neden olabilen ciddi tıbbi bir durumdur. Tedavi, durumunuzun nedeni ve ciddiyetine ve komplikasyonların olup olmadığına bağlıdır.

Obezitenin Belirtileri Nelerdir?

 

Yetişkinlerde Sık Belirtiler:

  • Obezite belirtileri birinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir. Yetişkinler için sık görülen belirtiler şunlardır:
  • Vücutta aşırı yağ birikmesi (özellikle bel çevresinde)
  • Nefes darlığı
  • Terleme (normalden fazla)
  • Horlama
  • Uyku problemi
  • Cilt problemleri (cilt kıvrımlarında biriken nemden)
  • Basit fiziksel görevlerin gerçekleştirilememesi
  • Yorgunluk (hafiften aşırıya)
  • Ağrı (genellikle sırt ve eklemlerde)
  • Psikolojik etki (olumsuz benlik saygısı, depresyon, utanç, sosyal tecrit)
  • Birincil obezite semptomlarına ek olarak, obezite, birçoğu hastalığın erken evresinde kolayca tanımlanamayan birçok ciddi sağlık hastalığına da neden olabilir.

 

Obezitenin Nedenleri Nelerdir?

Obezitenin en önemli nedenlerinden bir tanesi beslenme bozukluğudur. Yağlı ve yüksek kalorili besinler tüketmek, düzensiz beslenmek ve sağlıksız yiyecekler tüketmek, obezitenin başlıca nedenleridir. Dengesiz bir beslenme düzenine sahip olan ve spor yapmayan hareketsiz kişilerde sıkça rastlanır.

Obezitenin bir diğer sebebi ise genetik yatkınlıktır. Bu kişilerin bedenleri hızlı kilo alma eğilimindedir. Annesinde ve babasında obezite olan ya da fazla kilo görülen çocuklarda, obeziteye %80 ihtimalle daha fazla rastlanmaktadır.

Bazı rahatsızlıklar da hastalarda obeziteye yol açabilmektedir. Şeker hastalığı, tiroit bezinde görülen rahatsızlıklar, böbrek üstü bezi rahatsızlıkları ve hormonal bozukluklar obeziteye sebep olan başlıca hastalıklardır. Bu hastalıklardan birine veya birkaçına sahip olan kişilere, obezite riskini ortadan kaldırmak amacı ile diyetisyenler tarafından hazırlanan diyet programlarına bağlı kalmaları önerilir.

Obezite Tedavisi

Obezite tedavisinde hastaya kilo kaybettirilmesi amaçlanır. Tedavi ile vücut kitle indeksini 20 ile 25 aralığına indirmek hedeflenir. Hastalarımızın sağlıklı kiloları, vücut kitle indeksi hesaplaması ile kararlaştırılır. Hastalara kaybettiği kiloların yanında verilen kilonun korunması ve kilo alımının engellenmesi sağlanır. Öncelikle denenmesi gereken tedavi yöntemi, diyet tedavisidir. Hastamızın uzman diyetisyenimizin kendisi için özel oluşturulan diyet listesini düzenli olarak uygulanması gerekir. Kalori alımının azaltılması ve alınan besin değerinin yükseltilmesi ile hastalarımızın sağlıklı kilo vermesi sağlanır. Hastalarımıza günde en az 30 dakika olacak şekilde orta derecede egzersiz öneriyoruz. Bu sayede yağ yakımı hızlanır ve zarar görmüş, zayıflamış olan kas dokularının güçlendirilmesini amaçlıyoruz.

Obezite için en kesin ve en son denenen yöntem cerrahi tedavidir. Obezitenin önüne geçilebilecek pek çok cerrahi yöntem vardır. Başarı oranı oldukça yüksek olan bu tedavi yöntemleri, vücut kitle indeksi uygun olan her hastaya önerilir.

Obezite Cerrahisi

Obezite cerrahisi, hastaların kilo kaybını sağlamak için uygulanan tıbbi müdahalelere verilen isimdir. Eğer hastanın vücut kitle indeksi 35 ve üzerinde ise hastalara cerrahi tedavi öneriyoruz. Obezite tedavisinde günümüzde en kesin sonuçlara ulaşılan yöntemler, cerrahi tedavi yöntemleridir. Ancak cerrahi tedavide hastanın tutumu büyük önem taşıyor. Cerrahi müdahalenin ardından düzenli beslenmeye geçilmesi ve bu düzenin korunması gerekiyor. Obezite cerrahisinde, kapalı (laparoskopik) müdahaleler yapıyoruz. Bazı hastalarda hacim küçültmeye yönelik işlemler uygulanır. Bu işlemlerin temelinde vücuttan yağ dokusu alımı vardır. Bir diğer seçenek ise emilim sistemini bozucu müdahalelerdir. Bu tip cerrahi operasyonlarda ise vücuttaki besin emiliminin azaltılması ve bu sayede kilo alımının engellenmesi amaçlanır.

Metabolik Cerrahi

Metabolik cerrahi, diğer adıyla diyabet cerrahisi, metabolik hastalıkların tedavisi için yapılan operasyonlardır. Ayrıca obezite, yüksek kolesterol ve hipertansiyon tedavisi için de metabolik cerrahiden yararlanılır. Metabolik sendrom, tedavi edilmediğinde kişinin gündelik hayatına engel olmasının yanında, organ hasarı ve kalp-damar hastalıklarına neden olup ölüme kadar götürebilen son derece ciddi bir durumdur. Böyle bir durumda ilk başvurulması gereken, başarı oranı son derece yüksek olan metabolik cerrahi yöntemidir.

Diyabet cerrahisi, vücuttaki insülin direncini ortadan kaldırmak amacıyla yapılmaktadır. Diyabet cerrahisi sonrası vücutta var olan insülin sorunsuz olarak kullanılabilmekte ve bu sayede kan şekeri yükselmesi önlenmektedir. Diyabet cerrahisi yalnızca Tip 2 diyabeti olan hastalara uygulanmaktadır.

Obezite ve Metabolik Cerrahisi Merkezimizde Kullanılan Yöntemler

Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi)

Tüp mide ameliyatı, günümüzde obezite alanında en çok tercih edilen cerrahi tedavi yöntemlerinden biridir. Halk arasında mide küçültme ameliyatı olarak da bilinir. Bu ameliyatta midenin büyük bir kısmı çıkartılır ve hacmi küçültülür. Böylece kişinin beslenmesi sınırlandırılır, midenin açlık hormonu salgılanan kısmı da çıkarıldığı için hastanın ameliyattan sonra iştahı da azalmaktadır. Tüp mide ameliyatları laparoskopik (kapalı) yöntemle uygulanır. Ameliyat, küçük kesilerden karın boşluğuna girilerek gerçekleştirilir.

Enfeksiyon, kan pıhtılaşması, emboli, tüp mideden kaçak yaşanması gibi sorunlar tüp mide ameliyatının risklerindendir. Bu risklere daha çok yaşlı, kan pıhtılaşma sorunu olan ya da aşırı obez olan kişilerde rastlanır. Ameliyat sonrası diyetisyenin ve doktorun önerilerine uyulduğu takdirde bu sorunlar daha az yaşanmaktadır.

Gastrik Bypass

Gastrik bypass ameliyatı ile mide ve ince bağırsağın bir bölümü bypass edilerek, alınan gıdaların midenin hepsine veya büyük bir kısmına, on iki parmak bağırsağına ve ince bağırsağın ilk bölümlerine uğramadan direkt olarak son kısımlarına gelmesi hedeflenir. Bu ameliyat da diğer obezite cerrahisi ameliyatlarında olduğu gibi laparoskopik yöntem ile karın bölgesine yapılan küçük kesilerden girilerek gerçekleştirilir.

Gastrik bypass sonrası hastalar, küçük bir miktar yemek yediklerinde bile kolayca tokluk hissetmektedirler. Yenilen gıdalar, onikiparmak bağırsağına uğramadığından büyük bir kısmı emilmeden dışarı atılır. Bu da kişinin kalorisi yüksek gıda aldığında bile bunun yağ olarak depolanmadan dışarı atılmasını ve kilo kaybetmesini sağlar.

Dumping sendromu (gastrik bypass sonrası alınan gıdaların ve sıvıların çok hızlı bir biçimde bağırsağa geçmesi durumu) bu ameliyatın yan etkilerinden biridir. Ayrıca, ameliyat sonrası vitamin ve mineral kaybı yaşanmaması için doktorun ve diyetisyenin önerileri doğrultusunda ömür boyu vitamin takviyesi alınması gerekmektedir.

Mide Balonu

Mide balonu yönteminde, endoskopi aletiyle mideye bir balon yerleştirilir. Sonrasında balon şişirilip tokluk hissi yaratılır. Mide balonu ameliyatsız bir obezite tedavisi yöntemidir. Ancak 6 ay sonra balon çıkarıldığı için hasta yaşam şeklini değiştirmez ve diyetine devam etmezse sonuç kalıcı olmayabilir; mide balonu ile zayıflayanlar yediklerine dikkate etmedikleri takdirde tekrar kilo alabilirler.